


Fibromiyalji ve Beslenme İlişkili mi?
Fibromiyalji, vücudun birçok yerinde yorgunluğa ve ağrıya neden olan bir durumdur. Ayrıca uyku, hafıza ve duygu durum sorunlarına neden olabilir.
Bazı insanlar için fibromiyalji semptomları fiziksel travma, ameliyat, enfeksiyon veya psikolojik stres tarafından tetiklenir. Bazıları için ise, fibromiyalji semptomları, tek bir kıvılcım ile olmayıp zamanla oluşabilmektedir.
Beslenme ve fibromiyalji ilişkisine bakacak olursak;
Fibromiyaljiyi tetikleyen besinlerin ve katkı maddelerinin beyin kimyasını değiştirdiği ve vücudun algıladığı ağrı miktarını arttırdığı düşünülmektedir. Fibromiyaljiyi tedavi ettiği bilinen belirli bir diyet olmasa da araştırmalar fibromiyalji semptomlarını tetikleyebilecek bazı yiyeceklerin olduğunu göstermektedir.
Bu yazımda sizlerle beslenmenin, bazı vitamin ve minerallerin fibromiyalji belirtileri ile ilişkisinden bahsedeceğim.
Fibromiyalji Nedir?
Fibromiyalji (FM), kronik yaygın ağrı, uyku bozuklukları, yorgunluk ve bilişsel bozulma ile karakterize, bazı durumlarda anksiyete ve depresyon ile ilişkili karmaşık bir sendromdur. FM, yaşam kalitesini birçok yönden etkiler.
Farmakolojik olmayan tedaviler arasında beslenme umut verici bir araçtır, çünkü oksidatif stres ve/veya beslenme bileşenlerinin dengesizliğinin FMS’nin gelişiminde kritik bir rol oynadığı gösterilmiştir. Bu sebeple diyet değişiklikleri de dahil olmak üzere yaşam tarzı değişiklikleri, bazı kişilerin semptomlarını yönetmesine yardımcı olabilir.
Fibromiyalji, Protein ve Triptofan İlişkisi
Proteinden yetersiz beslenmenin FM ile ilişkili olduğu düşünülmektedir.
Proteinden yetersiz bir diyette triptofan eksikliği görülebilir. Triptofan, vücudumuzda sentezlenemeyen ve besinlerle alınması gereken bir amino asittir.
Ayrıca serotoninin ana öncüsüdür.
Düşük seratonin seviyeleri fibromiyalji sendromlarına sebep olabilmektedir. Seratonin, triptofandan sentezlenir ve bağırsakta emilemeyen moleküllerin özellikle fruktozun varlığı triptofan emilimini azaltır. Azalan triptofan emilimi FM sendromlarını tetikleyen düşük seratonin sentezine yol açar.
Ayrıca emilemeyen şekerler mikrobiyata bozulmasına neden olabilir. Artan mikrobiyata bozulması bağırsakta hem fruktoz hem de triptofan emilimini azaltarak bir kısır döngüye sebep olur.
Bu sebeple ana hedef, diyette yeterli miktarda triptofan alınmasının sağlanması ile toplam diyet fruktozunun mümkün olduğu kadar sınırlandırılmasıdır. Bu sebeple besin etiketi okuma alışkanlığı edinilmeli, yüksek fruktozlu mısır şurubu içeren yiyecekler tüketilmekten kaçınılmalıdır.
Triptofandan zengin besinler: Tavuk, balık, yumurta, süt, peynir, susam, tofu, soya, yer fıstığı
Yüksek fruktozlu mısır şurubu içeren besinler: Birçok paketli gıda, unlu mamüller, işlenmiş tatlılar, krakerler, bazı çeşniler ve salata sosları, dondurulmuş yiyecekler, gazlı içecekler gibi yiyecekler
Vitaminler, Mineraller ve Fibrominalji İlişkisi
B 12 Vitamini
Fibromiyaljili bazı hastalarda B grubu vitaminleri, özellikle düşük B12 seviyeleri tanımlanmış ve FM ile ilgili kas-iskelet ağrısı ile ilişkilendirilmiştir. Bu hastalarda B 12 vitamini ve folik asit takviyesinin olumlu etkileri bildirilmiştir (Kaynak 1).
B 12 vitamininden zengin besinler: Kırmızı et, ciğer, sardalya, somon, ton balığı



Selenyum
Almanya’da 68 FM hastasının dahil olduğu bir çalışmada, katılımcıların serum selenyum seviyeleri değerlendirilmiş ve FM hastalarında selenyum düzeyinin kontrol grubuna kıyasla önemli ölçüde düşük olduğu görülmüştür (Kaynak 2).
Ayrıca selenyum eksikliği olan hastalarda yorgunluk ve kas ağrısı ile karakterize, iskelet bozuklukları tanımlanmıştır.
Selenyumdan zengin besinler: Tam tahıllar, baklagiller, soğan, sarımsak, mantar, zenginleştirilmiş besinler
Magnezyum
Yapılan çok sayıda çalışma, FM’li hastalarda hücre içi magnezyum (Mg) seviyesinin azaldığını ve Mg düzeyleri ile FM semptomları arasında negatif bir ilişki olduğunu göstermektedir.
Yapılan bir çalışmaya, 25 FM tanılı kadın ve 25 sağlıklı birey dahil edilmiş, FM’li kadınların serum Mg değerlerinin önemli ölçüde azalmış olduğu gösterilmiştir (Kaynak 3).
Başka bir çalışma, azalmış serum Mg’nin FM’deki ağrı mekanizması üzerinde olası bir etkisi olduğunu bildirmiştir. Ayrıca, kas zayıflığı ve parestezi dahil olmak üzere birçok FM semptomu, Mg eksikliği semptomlarına benzemektedir.
Araştırmalar ayrıca kronik uyku yoksunluğunun hücre içi Mg eksikliğine ve egzersiz toleransının azalmasına yol açtığını göstermiştir (Kaynak 4).
Magnezyumdan zengin besinler: kabak çekirdeği, badem, susam, kuru baklagiller
D Vitamini
Bazı FM hastalarında, Mg’nin emilimini de engelleyen düşük D vitamini seviyelerinin ağrı ve diğer fibrominalji belirtilerini arttırdığı gösterilmiştir (Kaynak 5).
Başka bir çalışma ise, D vitamini eksikliğinin FM’deki depresyon ve anksiyete ile ilişkili olduğunu göstermiştir (Kaynak 6).
D vitamini eksikliği görülen FM hastalarına D vitamini takviyesinin yaşam kalitesini iyileştirebileceği bildirilmiştir.
Fibromiyalji ve Antioksidanlar
Son yıllarda, oksidatif stresin FM gelişiminde rol oynadığı yaklaşımı artan bir ilgi görmektedir. Reaktif oksijen türlerinin (ROS), FM hastalarında gözlenen kas ağrısı ve merkezi sinir sistemi semptomlarının gelişiminde rol oynayabileceği düşünülmektedir.
Artan ROS antioksidanlar aracılığı ile etkisiz hale getirilmektedir. Bu sebeple, diyetin antioksidanlardan zengin sebze ve meyveleri içermesi FM tedavisinde etkili olabilmektedir.
Fibromiyalji ve Obezite ilişkili Olabilir mi?
Obezitenin, FM’yi tetikleyici olabileceği ve aynı zamanda FM’yi ağırlaştırıcı bir faktör olabileceği gösterilmiştir. FM’li hastalarda sık görülen bir durumdur. Artan vücut kitle indeksinin FM semptomlarının şiddeti ile ilişkili olduğu da öne sürülmektedir. Obezite görülen düşük dereceli inflamasyonun FM semptomlarını arttırıcı etki gösterebilmektedir. Bu çerçevede kilo kaybı, FM hastalarının tedavisinde kullanılacak ek bir stratejidir.
Yapılan bazı çalışmalar, obezitesi olan FM li kişilerin kilo kaybından sonra yaşam kalitesinde artış olduğunu, daha az ağrı ve depresyon görüldüğünü ortaya koymuştur (Kaynak 7).









