Fibromiyalji Diyeti
Fibromiyalji devam eden ağrı ve yorgunluğa neden olan bir rahatsızlıktır. Fibromiyaljiniz olduğunda , yaşam tarzınızdaki değişiklikler ve diyetiniz de dahil olmak üzere, yardımcı olabilecek her şeyi araştırmak isteyebilirsiniz. Henüz fibromiyaljiyi tedavi ettiği bilinen belirli bir diyet olmasa da araştırmalar fibromiyalji semptomlarını tetikleyebilecek bazı yiyeceklerin olduğunu göstermektedir. Peki Fibromiyaljide Nasıl Beslenmeli? Semptomları tetikleyen besinlerden kaçının Fibromiyaljili herkes için geçerli tek bir ‘fibrominalji’ diyeti olmasa da yapılan araştırmalar belirli yiyecek türlerinin bazı hastalarda sorunlara neden olabileceğini göstermektedir. Bu besinler her hasta için değişiklik gösterebileceğinden, hangi yiyeceklerin semptomlarınızı tetiklediğini veya iyileştirdiğini öğrenmek için bir yemek günlüğü tutmanız gerekebilir. FODMAP’ler (Fermente edilebilir oligosakkarit, disakkarit, monosakkarit ve polioller) FODMAP’ler, sindirim sisteminde bağırsak bakterileri tarafından fermente edilen…
Fibromiyalji ve Beslenme İlişkili mi?
Fibromiyalji, vücudun birçok yerinde yorgunluğa ve ağrıya neden olan bir durumdur. Ayrıca uyku, hafıza ve duygu durum sorunlarına neden olabilir. Bazı insanlar için fibromiyalji semptomları fiziksel travma, ameliyat, enfeksiyon veya psikolojik stres tarafından tetiklenir. Bazıları için ise, fibromiyalji semptomları, tek bir kıvılcım ile olmayıp zamanla oluşabilmektedir. Beslenme ve fibromiyalji ilişkisine bakacak olursak; Fibromiyaljiyi tetikleyen besinlerin ve katkı maddelerinin beyin kimyasını değiştirdiği ve vücudun algıladığı ağrı miktarını arttırdığı düşünülmektedir. Fibromiyaljiyi tedavi ettiği bilinen belirli bir diyet olmasa da araştırmalar fibromiyalji semptomlarını tetikleyebilecek bazı yiyeceklerin olduğunu göstermektedir. Bu yazımda sizlerle beslenmenin, bazı vitamin ve minerallerin fibromiyalji belirtileri ile ilişkisinden bahsedeceğim. Fibromiyalji Nedir? Fibromiyalji (FM), kronik yaygın ağrı, uyku bozuklukları, yorgunluk ve bilişsel bozulma ile karakterize,…
Kolesterol Diyeti
Kolesterol, vücudumuzun düzgün çalışması için gereklidir. Ancak kanda istenenden yüksek seviyelerde bulunması koroner arter hastalığı ve diğer kalp hastalıkları için risk unsuru oluşturur. Kolesterolün büyük kısmı vücutta sentezlense de hayvansal besinlerle de vücuda alınmaktadır. Bu sebeple hayvansal gıdaların günlük beslenme planına dengeli şekilde dağıtılması önemlidir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur. Sadece hayvansal ürünler tüketince kolesterolümüzün yükseleceğini düşünmek yanlıştır. Gereğinden fazla enerji alınması sonucunda alınan fazla enerji vücudumuzda yağa dönüşür. Yağın taşınması içinde kolesterole ihtiyaç duyulacağından LDL kolesterol ve toplam kolesterol seviyesi artar. Bu sebeple diyette dengeli enerji alımı önemli bir noktadır. Uygulanan beslenme tedavisi ise iki basamaklıdır. İlk olarak birinci basamak diyeti ile başlanır. İstenilen sonuca ulaşılamaması halinde…
Kolesterolü Tanıyalım
Kolesterol, karaciğer ve diğer hücrelerce vücudumuzda doğal olarak üretilen ve kan plazmasında taşınan bir yağ benzeri maddedir. Başta karaciğeriğimiz olmak üzere birçok farklı dokuda sentezlenebilen kolesterol hücre zarının yapısında bulunur. Sağlıklı bir insanda kolesterolün dörtte üçü vücutta sentezlenir. Geriye kalan kısmı ise besinlerle birlikte vücudumuza alırız. Sağlıklı hücrelerin oluşabilmesi, D vitaminin sentezlenebilmesi için kolesterole ihtiyacımız vardır. Kolesterolün vücudumuzda çok sayıda işlevi olsa da kan dolaşımında yüksek seviyelere ulaşması başta kalp ve damar hastalıkları olmak üzere birçok hastalığın oluşmasına zemin hazırlayabilir. Kolesterol çeşitleri nelerdir? Kolesterolün vücudumuzda taşınabilmesi için karaciğer lipoproteinler üretir. Pek çok farklı lipoprotein türü olmakla birlikte en çok bilinenleri düşük yoğunluklu/dansisiteli lipoprotein (LDL) ve yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) dir.…
Kilo Vermeye Çalışırken Yapılan 10 Hata
Kilo vermek bazen gerçekten zor olabilir. Sıklıkla duyduğumuz şeylerden biri, sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri yapıyor olunduğu düşünüldüğü halde istenilen sonuçların alınmaması olduğudur. Bu durumu incelediğimizde altında yatan nedenler genellikle yanlış yönlendirilme ve sosyal medyadan edinilen asılsız kilo kaybı tavsiyeleri oluyor. Bunun dışında çeşitli sebeplere bağlı olarak ölçüm zamanında kilo kaybı miktarı gerçek sonucu göstermiyor da olabilir. Konuya açıklık getirmek amacı ile kilo vermeye çalışılırken yapılan yaygın hataları sizler için derledim. 1. Sadece tartıdaki rakama odaklanmak Sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri yapmış olmanıza rağmen yeterince hızlı kilo vermediğinizi düşünüyor olabilirsiniz. Burada unutulmaması gereken tartıda gördüğünüz sayının yalnızca bir değişim ölçüsü olduğudur. Vücudunuzda bulunan su ve sindirim sisteminizdeki besin miktarları gibi değişkenler ağırlığı…
Düşük Karbonhidratlı Diyet mi?
Düşük karbonhidratlı diyetler gerçekten işe yarıyor mu?
Antiinflamatuar Beslenme Önerileri
İnflamasyon (enflamasyon), bağışıklık sistemimizin herhangi bir zararlı maddeye karşı vücudumuzu savunma yöntemidir. Bir yandan vücudumuzun enfeksiyon ve yaralanmalardan korunmasına yardımcı olur. Öte yandan, sürekli olması yani kronik inflamasyon, kardiyovasküler hastalıklar, tip 2 diyabet gibi hastalıkların oluşmasına sebep olabilir. Kronik inflamasyonun nedenleri arasında, hücre mitokondrilerinde işlev bozukluğu, stres, LDL kolesterolün yüksek olması, düşük fiziksel aktivite ve beslenme gibi sebepler sıralanabilir. Konuyu beslenme çerçevesinden ele alacak olursak, antiinflamatuar besinler nelerdir bir bakalım. Antiinflamatuar Besinler Nelerdir? 1. Meyveler Lif, vitamin ve minerallerle dolu meyveler kronik inflamasyonu önlemeye yardımcı olabilir. Böğürtlen, yaban mersini, ahududu ve çilek antiinflamatuar meyvelere örnek verilebilir. Bu meyveler antioksidan etki gösteren antosiyaninler gibi bazı biyoaktif bileşikler içerir. Bahsi geçen bileşiklerin inflamasyon…
Göbek Yağlarınızdan Kurtulun!
Birçoğumuzun ortak hedefidir göbek bölgesindeki yağları eritmek. Göbek çevresinde yağ birikimi, karın içi (viseral) yağ ile ilişkili olduğundan tehlikelidir. Yapılan araştırmalar karın içi yağlanma ile tip 2 diyabet, kalp hastalıkları, metabolik sendrom gibi rahatsızlıkların ilişkili olduğunu göstermektedir. Bu sebeple göbek bölgesi yağlarından kurtulmak sağlığınıza büyük faydalar sağlayacaktır. Bazı kilo verme stratejileri, karın bölgesindeki yağı vücudun diğer bölgelerine göre daha fazla hedefleyebilir. İşte göbek yağından kurtulmanın kanıta dayalı basit yolları. 1. Şekerli yiyecek ve şekerli içeceklerden uzak durun Yapılan çok sayıda araştırma gösteriyor ki, şeker ve çoğunlukla yüksek miktarda fruktozdan kaynaklanan aşırı şeker, karın ve karaciğer çevresinde yağ birikmesine yol açmaktadır. Meyvelerde doğal olarak bulunan fruktozun aksine, alkolsüz şekerli içecekler ve yüksek fruktozlu…
3 Basit Adımda Hızlı Kilo Verme
Güvenle kilo vermenin basit yolları vardır. En etkili ve uzun vadeli kilo yönetimi için haftada 0,5 ila 1 kg arasında bir kilo kaybı önerilir. Bununla birlikte, birçok diyet planı aç veya tatminsiz hissetmenize neden olur. Bunlar, daha sağlıklı bir beslenme planına bağlı kalmayı zor bulmanızın başlıca nedenleridir. Ancak, tüm diyetler bu etkiye sahip değildir. Düşük karbonhidratlı diyetler ve işlenmemiş besinlerden oluşan düşük kalorili diyetler kilo vermede etkilidir. Ayrıca diğer diyetlere göre daha kolay uygulanabilir. Herkesin vücut yapısı ve kişisel özelliklerine uygun önerilecek tek bir diyet tipi olmasa da, genel olarak; iştahınızı azaltıp kilo kaybı sağlayarak ve metabolik sağlığınızı iyileştirerek kilo vermenize yardımcı olacak basit adımlar şunlardır: 1. Rafine karbonhidratları azaltın…
Vücut Ağırlığında Etkili “Leptin Ve Leptin Direnci”
Vücut ağırlığını düzenleyen hormonlardan biri olan leptin, obezite ile yakın ilişki içerisindedir. Vücudumuzun bu hormona yanıt vermediği bir durum olan leptin direncinin insanlarda yağ kazanımının sebeplerinden biri olduğu düşünülmektedir. Bu yazımda sizlere leptin hakkında bilmeniz gerekenlerden ve obezite ile ilişkisinden bahsedeceğim. Leptin ile Tanışın Leptin, vücudumuzda esas olarak beyaz yağ dokularından salgılanan bir hormondur. İştahı azaltıcı etkisi sebebi ile “tokluk hormonu” olarak da adlandırılmaktadır. Leptin, beyinde hipotalamustaki reseptörlerine bağlanarak tokluk hissi yaratmakta ve bu sayede artık yemek yemenize gerek olmadığı mesajını iletmektedir. Ayrıca doğurganlık, bağışıklık ve beyin fonksiyonları ile ilgili birçok farklı işlevi vardır. Bununla birlikte leptinin ana rolü, vücudumuzda ne kadar yağ depoladığımız da dahil olmak üzere uzun vadeli…